1 Nisan 2012 Pazar

DUDAKLARIM BİR ASTRONOTU ÖPÜYOR.

         
astronot

Otostop çeken astronot bir çocuğu arabanıza almazsınız.
Sağa çekip, el verip kol kaptırırsınız.
Yer çekimine kafa tutarsınız, hatta kafa atarsınız.

Dünya;
Çocuğunu yiyen bir aborjinin ağzı gibi kokuyor.
Ve durup bir nefes alıyoruz.
Çocuk oyunudur yerden yüksek!

Sesini aç, otopsi şarkılarına içelim!
Ve aşk; inceldiği yerden dikmektir kopmak üzere olan etini.

Nevruz kutluyor birileri.
Birileri yaktığımız gemilerin üzerinden atlıyor.
Geçmişte kalmış, çaput bağlayıp dilek dilemeler.
Sizin yerinize diledi birileri, bütün dileklerinizi.
Ve Tanrı artık, mutlu sonlar için insan üretmeyi kesti!

İşbirliği mi onunla?
Dua etmeyeli, zaman üzerinizden geçiyor.
İstenmeyen çocuklarınıza bakın!
Zaman her birinizi gebe bırakıyor.

Doğurduğum bütün bebekler ölü,
Ve ben doğurmadan reddettim her birini.

Cürretsiz birer cellat, yaşı kadar konuşan her bir birey.
Ve ben çoktan büyümüş, bir kız çocuğuyum.
Saçımı kestiğim günden beri,
Reddedildim.

Küçük bir kadının memeleri kadar dikti başımız.
Ve kellemizi vurduk.
Milattan önce..

Savaş Tanrılarıydık!
En son kendimize savaş açtık.
En son savaşımızı kaybettik.

Bir adamın göğüs kafeslerinden sesleniyorum size!
Ellerim parmaklıklarda.
Dudaklarım bir astronotu öpüyor!

Ve onlar;

Kanlarında boğuluyorlar,
Herkes aç.
Kendilerini yiyorlar!
Herkes aç.
KAÇ!

Kaçtım.
Otostopçu astronot bir çocuğun elinden tuttum,
Kaçtım.

Nereden bilecektim,
Dünya'ya hizmet edeceğimi
Ve dünyayı kendime çekeceğimi.

Biz aya ayak basan ilk aşıklardık.

1 yorum: